Anonim Şirketlerin Kuruluş Sürecinde Karşılaşılan Hukuki Sorumluluklar
Anonim Şirketlerin Ekonomideki Önemi
Anonim şirketler, küçük sermayelerin bir araya gelerek büyük sermaye havuzları oluşturulmasına olanak tanır.
Şirketlerin kuruluşu, yönetimi ve tasfiyesi, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuatla düzenlenmiştir.
Kuruluş Aşamasındaki Riskler
Şirket kurucularının kanun hükümlerine uymaması veya yasal düzenlemeleri ihlal ederek şirketi kötü amaçlar için kullanmaları riski mevcuttur.
Bu durum, şirket alacaklıları ve sermaye sahipleri için tehdit oluşturur.
Kanun koyucular, bu riskleri önlemek için anonim şirketlerin kuruluş işlemlerinin ve işleyişinin denetlenmesi gerektiğini belirlemiştir.
Kuruluş İşlemlerinin Yürütülmesi
Anonim şirketlerin hukuki yapısı, genellikle çok sayıda pay sahibinin bulunmasını gerektirir ve büyük bir sermaye toplanır.
Şirketin kuruluş aşamasındaki işlemleri yürütmek, çok sayıda pay sahibinin ortaklaşa yürütmesi zordur.
Bu nedenle, kuruluş işlemleri belirli bir grup pay sahibine (kuruculara) görev olarak verilmiştir.
Kurucuların Sorumluluğu
Kurucular aynı zamanda pay sahipidir ve kuruluş görevlerini yerine getirirken dikkatli olmalıdır.
Kanun ve esas sözleşmeye aykırı davranışlarda bulunan kurucuların ve diğer kişilerin hukuki ve cezai sorumlulukları doğar.
Bu düzenlemeler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda yer almaktadır.
Kuruluştan Kaynaklanan Sorumluluk Düzenlemeleri
Kuruluşla ilgili sorumluluk düzenlemeleri, 6762 sayılı Eski Türk Ticaret Kanunu'na göre birçok yenilik içerir ve yorumlanmaya ihtiyaç duyabilir.
Anonim şirketlerin kuruluş şekilleri tarih boyunca değiştiğinden, kuruluştan kaynaklanan sorumluluklar eski kanuna göre farklılaşmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda Kuruluş Şekilleri
Ani Kuruluş Yöntemi: Anonim şirketlerin kuruluşunda temel yöntem olarak benimsenmiştir.
Basit (Nakdi) Kuruluş: Sermayenin tamamının nakit olması durumunda uygulanır.
Nitelikli Kuruluş: Ayni sermaye getirilmesi, bazı malların alınması, işletme devralınması veya özel menfaatler sağlanması gibi durumlarda uygulanır. Nitelikli kuruluşlarda, mahkeme tarafından bilirkişi atanması gibi ek şartlar getirilmiştir.
Kurucuların Tanımı ve Sorumlulukları
Türk Ticaret Kanunu'nun 337. maddesine göre, kurucular, pay taahhüt edip esas sözleşmeyi imzalayan gerçek ve tüzel kişilerdir.
Esas sözleşmeyi imzalayan kişinin temsilci olarak hareket etmesi durumunda, bu kişinin hesabına hareket eden kişi kurucu olarak kabul edilir ve sorumluluk yüklenir.
Genel ve Özel Sorumluluklar
Genel Sorumluluk: Kuruluştan kaynaklanan sorumluluklar genellikle kurucular, yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler arasında paylaşılır. Şirketin tescilinden itibaren 4 yıl geçmeden ibra kararı verilemez.
Özel Sorumluluk Halleri: Türk Ticaret Kanunu'nun 549. maddesi ve sonrasında düzenlenir. Bu hallere örnek olarak:
Belgelerin doğruluğu
Esas sermaye hakkında yanlış beyanda bulunma
Ayınlara değer biçilmesinde hile yapma
Zarar görenler, bu durumlarda tazminat talep edebilirler. Ancak tazminat talebi, zarar görenlerin zararı ve sorumlu kişiyi öğrenmelerinden itibaren iki yıl içinde yapılmalıdır.
İbra Düzenlemesi
İbra, şirket genel kurulunun belirli kişilerin faaliyetlerinin hukuka ve şirket menfaatlerine uygun olduğunu kabul etmesi ve dava haklarından vazgeçmesi olarak özetlenebilir.
İbra edilen kişiler, ibra edildikleri konularda sorumlu tutulamazlar.
Ancak, kuruluştan doğan sorumluluklarda, ibra mekanizması sınırlıdır; kurucular, yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin kuruluşla ilgili sorumlulukları, şirketin tescilinden itibaren dört yıl geçmeden ibra yoluyla kaldırılamaz.
Geçmez Hukuk Bürosu
Bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.