Asgari geçim indirimi, işverenlerin çalışanlarına sağlaması gereken bir hak olup, işverenlerin bu ödemeyi yapmamaları durumunda ciddi cezai yaptırımlarla karşılaşmaları söz konusu olabilir. İş Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümleri, bu tür durumlarla ilgili cezai müeyyideleri belirlemektedir.
İşveren, çalışanının gelir vergisinden düşülen asgari geçim indirimini doğru bir şekilde hesaplasa da, bu tutarın çalışanına ödenmemesi, işverenin vergi kaybına yol açmasına neden olur. Bu durum, işverenin vergi suçu işlemesine sebep olabilir.
265 Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği’ne göre; asgari geçim indirimi işçiye nakden ödenmek zorundadır. Eğer işveren bu ödemeyi gerçekleştirmezse, bu durum haksız bir mahsup işlemi sayılacak ve işveren eksik vergi beyanında bulunmuş sayılacaktır. Bu tür bir ihmal, işverene cezalı tarhiyat yapılmasına yol açar.
Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi, vergi ziyaına yol açan durumlarda işverene vergi ziyaı cezası uygulanmasını öngörmektedir. İşverenin, vergi kaybına neden olması durumunda bu cezanın bir katı kadar vergi ziyaı cezası kesilir. Ayrıca, aynı hatanın beş yıl içinde tekrarlanması durumunda ceza, yüzde elli oranında artırılmaktadır.
İş Kanunu’nun 102. maddesine göre, işveren asgari geçim indirimini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmezse, idari para cezası uygulanacaktır. İşveren, her işçi ve her ay için cezai yaptırımlarla karşılaşabilir. Bu, işverenin çalışanlarına ödeme yapmaması ya da eksik ödeme yapması durumunda uygulanacak olan bir cezadır.
İşverenlerin, asgari geçim indirimi ödemelerini zamanında ve tam olarak yapmaları son derece önemlidir. Aksi halde, ciddi vergi cezaları, idari para cezaları ve diğer yasal yaptırımlar ile karşı karşıya kalabilirler. Bu nedenle, asgari geçim indirimi ödemelerinin dikkatlice ve yasal süresine uygun şekilde yapılması gerekmektedir.
Geçmez Hukuk Bürosu
