Haksız yere tutuklanan bireyler, Devlet'ten maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptirler. Bu hak sadece haksız tutuklamalar için değil, aynı zamanda koruma tedbirlerinin (gözaltı, arama vb.) uygulanmasında haksız ve hukuka aykırı muamele gören kişiler için de geçerlidir. Yazımızda bu konunun bilinmesi gereken önemli noktalarını inceleyeceğiz.
Tutuklama ve diğer koruma tedbirleri, kişilerin Anayasal haklarını kısıtladığından, sıkı şartlara bağlıdır. Bir kişinin tutuklanabilmesi için ciddi bir inceleme yapılmalı ve yasal şartların sağlanması gerekmektedir. Ancak uygulamada bazen bu standartlara uyulmadığı, gelişigüzel ve temellendirilmemiş tutuklamaların yapıldığı görülmektedir. Bu durumlarda öncelikle tutuklamaya itiraz edilip, ardından tazminat süreci başlatılmalıdır. Tazminat davalarında tecrübeli avukatlardan hukuki yardım almak önemlidir, ancak kişinin genel bilgi sahibi olması da faydalıdır.
Bir suçla ilgili soruşturma veya kovuşturma sürecinde koruma tedbirleri uygulanabilir. Bu tedbirler; arama, gözaltı, tutuklama ve adli kontrol gibi kararlardır. Haksız koruma tedbirlerinde Devlet, kişilerin maddi ve manevi zararlarını tazmin eder. Tutuklama da bu kapsamdadır.
Tutuklama tazminatı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, şu durumlarda Devlet'ten maddi ve manevi tazminat talep edilebilir:
-Kanunda belirtilen şartlar dışında kişinin yakalanması, tutuklanması veya tutukluluğunun devamına karar verilmesi durumunda,
-Kişinin kanuni gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmaması durumunda,
-Kişiye kanunda belirtilen hakların hatırlatılmaması veya hatırlatılan hakların kullanma isteğinin yerine getirilmemesi durumunda,
-Kişi kanuna uygun olarak tutuklanmış ancak makul sürelerde yargılama mercii önüne çıkarılmamış ve bu süre içinde hüküm verilmemişse,
-Kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişiye süreç sonunda kovuşturmaya yer olmadığına veya beraat kararı verilmişse,
-Kişinin bir suçtan mahkûm edilmesi fakat gözaltı ve tutukluluk süresinin mahkûmiyet süresinden fazla olması ya da cezanın yalnızca para cezası olması nedeniyle mecburen para cezası verilmesi durumunda,
-Yakalama veya tutuklama nedenleri ve suçlamaların kendilerine yazılı veya sözlü olarak açıklanmaması durumunda,
-Kişinin yakalanma veya tutuklanma durumunun yakınlarına bildirilmemesi durumunda,
-Arama kararının ölçüsüz şekilde uygulanması durumunda,
-Kişinin eşyasına izinsiz el konulması, gerekli tedbirlerin alınmaması, eşyaların amacı dışında kullanılması veya zamanında geri verilmemesi durumunda,
-Yakalama veya tutuklama kararına karşı kanunda yazılı hakların gerektiği gibi kullandırılmaması durumunda.
Bu durumlar, kişinin devletten maddi ve manevi tazminat talep etme hakkını doğurur. Haksız tutuklama, bu durumların en önemlilerindendir ve hem usulsüz hem de haksız tutuklamalar tazminata neden olabilir.
Haksız tutuklama nedeniyle talep edilebilecek maddi ve manevi tazminatlar şu şekildedir:
Maddi Tazminat:
-Tutukluluk süresince çalışamamak nedeniyle yaşanan kazanç kaybı,
-İşyerinin kapanması nedeniyle yaşanan kazanç kayıpları,
-Uzun süre tutuklu kalma nedeniyle işten çıkarılma durumunda alamadığı ücret, ikramiye, kıdem tazminatı ve diğer ödemeler,
-Tutukluluk süresince sanki asgari ücretle çalışıyormuş gibi hesaplanacak tazminat,
-Avukat vekalet ücreti,
-Cezaevinde ve dışarıda yapılan masraflar.
Manevi Tazminat:
Manevi tazminat miktarı, olayın somut koşullarına bağlıdır ve şu faktörler dikkate alınır:
-Kişinin mesleği, toplum içindeki saygınlığı ve eğitim durumu,
-Aile bireylerinin durumu,
-Ceza yargılaması ve tutukluluk sürecinde yaşanan muamele,
-Tutukluluk süresi ve bu sürecin kişiye ve aile bireylerine etkisi.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 142. maddesi gereğince, tazminat talepli dava, tazminata neden olan karar veya hükmün kesinleşmesinden itibaren 3 ay içinde açılmalıdır. Ayrıca, tazminat talepli dava açmak için olayın üzerinden 1 yıl geçmemiş olması gerekir.
Haksız tutuklama tazminat davasını, haksız tutuklamaya maruz kalan kişi açar. Dava açamadan ölen kişi için mirasçılar tazminat hakkını sürdürebilirler, ancak dava açılmadan ölen kişinin mirasçıları tazminat talep edemez.
Haksız tutuklama tazminat davası, kişinin ikamet ettiği yerin Ağır Ceza Mahkemesinde açılır. Eğer haksız tutuklama işlemi bu mahkeme tarafından yapılmışsa, en yakın Ağır Ceza Mahkemesi yetkilidir.
Haksız tutuklama tazminat davaları karmaşık olabilir ve süreçte eksiklikler yaşanmaması için tecrübeli bir avukattan yardım alınması önemlidir. Avukat desteği, hukuki süreçlerin doğru yürütülmesini sağlar ve hak kaybını önler.
Geçmez Hukuk Bürosu