Türk Ceza Kanunu’nun 259. maddesinde düzenlenen kamu görevlisinin ticareti suçu, kamu görevlilerinin yürütmekte oldukları görevlerin sağladığı nüfuzdan faydalanarak mal veya hizmet satmaya çalışmaları durumunda oluşan bir suçtur. Bu düzenleme, kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişine zarar verebilecek davranışları önlemeyi amaçlar. Aşağıda bu suçun tanımı, hukuki boyutu ve örnek Yargıtay kararları detaylandırılacaktır.
TCK Madde 259: Kamu görevlisi, yürüttüğü görevden kaynaklanan nüfuzu kullanarak bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalıştığında bu suç oluşur. Suçun cezası, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasıdır.
Bu suç, kamu görevlisi olma şartı taşıdığı için özgü suçlar arasında yer alır. Suçun oluşumu için, mal veya hizmetin satılmış olması gerekmez; yalnızca satılmaya çalışılması yeterlidir. Ayrıca, bu suç uzlaştırmaya tabi değildir ve şikayete bağlı suçlar arasında da yer almaz.
Yargıtay kararları, kamu görevlisinin ticareti suçunun somut durumlarda nasıl değerlendirildiğine dair önemli örnekler sunar:
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/1638 K.: Sanığın, memuriyetinin sağladığı nüfuzdan faydalanarak gayrimenkul alım satımı yaparak haksız kazanç sağladığı iddia edilmiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin hangi suretle kamuya veya bireylere zarar verdiğinin ve sanığın görevinin sağladığı nüfuzu kullanıp kullanmadığının yeterince araştırılmadığını belirterek, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulmasının bozma nedeni olduğuna karar vermiştir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/5144 K.: Dosya kapsamındaki bir olayda, emniyet amiri olan sanığın Seydişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde çalışan memurlara patates satışı yaptığı iddiaları üzerine, tanık ifadeleriyle bu durumun doğrulandığı tespit edilmiştir. Mahkeme, bu delillerin kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte olduğunu belirterek, merciinin itirazını reddetmesinin hatalı olduğunu vurgulamıştır.
Kamu görevlisinin ticareti suçu, kamu idaresinin etkinliğini ve güvenilirliğini koruma amacı taşır. Bu suçun önlenmesi, kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız ve adil bir şekilde yerine getirmelerini sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Kamu görevlilerinin, kamu yararını gözeterek hareket etmeleri, toplumda güvenin tesis edilmesi açısından büyük bir gerekliliktir.
Kamu görevlisinin ticareti suçu, kamu hizmetlerinin düzgün işleyişini tehdit eden önemli bir suçtur. Bu tür suçların cezai yaptırımları, kamu görevlilerinin sorumluluklarını yerine getirmelerini teşvik etmekte ve kamu güvenliğini sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.
Geçmez Hukuk Bürosu