Gayrimenkul satın alırken müteahhitlerden konut alımı yaygın bir yöntemdir. Henüz inşaatı başlamamış daireler için yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri, noter huzurunda veya tapu müdürlüğünde düzenlenmelidir.
Tapu durumu, müteahhitin arsa üzerindeki payı ve imar planı gibi unsurları dikkatlice kontrol etmek önemlidir. Müteahhitlerin geçmiş iş deneyimlerini değerlendirmek ve hukuki süreçleri iyi yönetmek, güvenli alışveriş için oldukça fazla önem arz etmektedir. Yazımızda müteahhitlerden ev alırken dikkat edilmesi gereken hususların üzerinde durduk.
Ev almayı düşünenler, genellikle uygun fiyatlar ve çeşitli ödeme seçenekleri nedeniyle müteahhitlerden konut alımını tercih ederler. Bu süreçte, çoğu zaman inşaatı henüz başlamamış olan daireler için gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılır ve bu sözleşmeler taraflar arasında düzenlenir. Ancak, müteahhitlerin bu durumda herhangi bir müdahalesi veya yönlendirmesi bulunmadığı için, alıcılar tecrübesizlikleri nedeniyle mağdur olabilmektedir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, alıcının belirlenen bedeli müteahhide ödemeyi ve müteahhidin belirlenen sürede inşaatı tamamlayarak konutu alıcıya teslim etmeyi taahhüt ettiği bir anlaşmadır. Bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için noter huzurunda veya tapu müdürlüğünde yapılması gerekmektedir.
Ev satın almadan önce, üzerine inşa edilecek arsanın tapu durumunu kontrol etmek kritik öneme sahiptir. Tapuda başka birinin lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilip edilmediğini, varsa bu hakkın ne olduğunu ve mevcut mülkiyet hakkının kullanımını engelleyip engellemeyeceğini değerlendirmek gerekmektedir.
Müteahhitler, arsa sahipleriyle "Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" yaparak onlara değişen oranlarda (%20, %30, %40 vb.) daire vermeyi taahhüt ederler. Ancak, bazı müteahhitler adaletsiz ve hakkaniyetsiz tutumlar sergileyebilir, bu da arsa sahiplerinin müteahhitlere ve diğer ev sahiplerine karşı dava açmasına neden olabilir.
Müteahhitlerin güvenilirliğini değerlendirmek zor olabilir çünkü dolandırıcılık riski oldukça yüksektir. Bazı müteahhitler, ruhsatı olmadan veya arsa sahipleriyle anlaşma yapmadan, hayali projelerin satış vaadi sözleşmelerini adi yazılı usulle gerçekleştirip uzun vadeli ödemeler toplar. Ancak, inşaat başlamamış, arsa başka birine kayıtlı olabilir ve müteahhit ile iletişim kurmak imkansız hale gelebilir. Bu tür durumlar dolandırıcılığa yol açabilir.
Bir inşaatın başlaması için, idari işlemlerin eksiksiz tamamlanmış olması gerekmektedir. Parselasyon, kat izni, ruhsat, belediye imar planı ve otopark alanı gibi unsurların dikkatlice kontrol edilmesi önemlidir. Bu unsurlar eksik veya sorunlu olduğunda, mülkünüzü elde etme hakkınız engellenebilir.
Müteahhit ve suç ortakları hakkında açılmış ceza davası, mağdurların zararını karşılamaya yönelik bir çözüm sunmaz. Mağdurların, Tüketici veya Ticaret Mahkemelerinde ayrıca dava açmaları gerekmektedir. Teknik detayları nedeniyle hukuki süreçlerin profesyonel bir avukatla yürütülmesi önerilir.
Müteahhit tarafından teslim edilen daire, sözleşmede belirtilen özellikleri taşımıyorsa, bu durum alıcının haklarını aramasına engel değildir. Alıcı, sözleşmeye aykırılık nedeniyle Tüketici veya Ticaret Mahkemelerinde dava açabilir.
Gayrimenkul alım-satım sürecinde karşılaşabileceğiniz hukuki sorunları ve riskleri doğru bir şekilde yönetmek için bir avukata danışmanız önemlidir. Profesyonel hukuki destek, haklarınızı korumanızda ve sürecin sorunsuz ilerlemesinde size yardımcı olabilir. Müteahitten taşınmaz satın almakla ilgili herhangi bir sorunuz veya hukuki ihtiyacınız için bizlere başvurarak profesyonel destek almanızı tavsiye ederiz.
Geçmez Hukuk Bürosu