Makaleler

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bir tarafın (genellikle yaşlı veya bakıma ihtiyacı olan bir kişi) diğer tarafa (genellikle bir bakıcı veya aile üyesi) ömrü boyunca bakım sağlaması karşılığında, kendi malını veya mülkünü bu tarafa devretmeyi taahhüt ettiği hukuki bir sözleşmedir. Bu tür sözleşmeler, taşınmazlar gibi değerli varlıkların devriyle ilgili olabilir ve genellikle mal sahibinin yaşamı boyunca ona bakım, konaklama, sağlık hizmetleri ve diğer yaşamsal ihtiyaçların karşılanmasını içerir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin temel özellikleri şunlardır:

  • Karşılıklılık: Sözleşme, her iki taraf için de karşılıklı yükümlülükler içerir. Mal sahibi, belirli bir malın mülkiyetini bakım sağlayan tarafa devrederken, bakım sağlayan taraf mal sahibine ömrü boyunca bakım taahhüt eder.
  • İvazlı Olma: Sözleşme, mal sahibi tarafından bakım sağlayana yapılan bir taşınmaz devri karşılığında bakım hizmetlerinin sağlanması şeklinde ivazlı bir işlem içerir.
  • Hukuki Bağlayıcılık: Sözleşme, taraflar arasında yazılı olarak düzenlenmeli ve her iki tarafın da haklarını ve yükümlülüklerini açıkça belirtmelidir. Ayrıca, sözleşmenin geçerli olabilmesi için gerekli hukuki şartları taşıması gerekir.
  • Tapu Siciline Tescil: Sözleşme konusu taşınmazın, bakım sağlayan tarafın adına tapu siciline tescil edilmesi gerekebilir. Bu, taşınmazın devrinin resmiyet kazanması ve hukuki koruma altına alınması açısından önemlidir.
  • Muvazaanın Önlenmesi: Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, bazen mirasçıları mal kaçırma amacıyla yapıldığı iddiasıyla muvazaa iddialarına maruz kalabilir. Bu nedenle, sözleşmenin adil şartlarda ve tarafların gerçek niyetini yansıtacak şekilde hazırlanması önemlidir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, genellikle mal sahibinin yaşlılık dönemindeki bakımını güvence altına almak amacıyla yapılır. Ancak, bu tür sözleşmelerin hukuki geçerliliği, tarafların niyeti ve sözleşmenin şartlarına bağlı olarak karmaşık hukuki sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, böyle bir sözleşme yapmadan önce hukuki danışmanlık almak önemlidir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ve bu sözleşmelere dayalı muvazaa davaları, miras hukukunda önemli bir yer tutar. İşte bu konuda bilinmesi gereken bazı önemli hususlar:

  1. İvazlı Sözleşme Olarak Nitelendirme: Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, her iki tarafa da borç yükleyen ivazlı bir sözleşmedir. Bu, sözleşmenin karşılıklı yükümlülükler içerdiği anlamına gelir.

  2. Tenkis Talebi: Geçerli bir ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ivazlı olduğu için genel olarak tenkise tabi değildir. Ancak, amacın saklı payları ihlal etmek olması durumunda tenkis talep edilebilir.

  3. Muvazaa Davası ve Kapsamı: Muvazaa davası, sözleşmenin gerçek niyetin aksine yapıldığı iddiasına dayanır ve daha geniş kapsamlıdır. Islah yolu ile muvazaa davası tenkis davasına dönüştürülemez.

  4. Mirasçıların Durumu: Mirasçılar, bakım borçlusunun bakım alacaklısına bakmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası açamazlar; bu hak sadece bakım alacaklısına aittir.

  5. Tapu Siciline Aksettirme: Ölünceye kadar bakma sözleşmesi tapu siciline işlenmediyse, mirasçılar tarafından tapu iptal ve tescil davası açılamaz.

  6. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde muvazaa olabilir ve bu durumda herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmaz.

  7. Sözleşmenin Amaçları: Eğer sözleşmenin amacı mirasçılardan mal kaçırmak ise, bu durumda sözleşme ivazlı olarak kabul edilmez ve bağış olarak değerlendirilebilir.

  8. Dava Değerlendirmesinde Dikkate Alınan Faktörler: Mirasbırakanın yaşı, sağlık durumu, malvarlığının büyüklüğü ve aile ilişkileri gibi faktörler dikkate alınır.

  9. Bakım Alacaklısının Durumu: Sözleşmenin yapıldığı tarihte bakım alacaklısının özel bir bakım gereksinimi olması zorunlu değildir.

  10. Sözleşmenin Muvazaalı Olup Olmadığı: Mirasbırakanın ölümü ve sözleşmenin yapılması arasında kısa bir süre geçmiş olması, sözleşmenin muvazaalı olduğu anlamına gelmez.

  11. Minnet Duygusu ve Muvazaa: Murisin minnet duygusuyla taşınmaz devretmesi, muvazaa oluşturmaz.

  12. Davanın Reddi ve Mirasçıların Durumu: Bakım alacaklısı tarafından açılan ve reddedilen bir dava sonrası, mirasçıların muvazaa iddiası dinlenmez.

  13. Üçüncü Kişilerin Talepleri: Bakım alacaklısından alacaklı olan üçüncü kişiler de, alacaklarını alamadıkları gerekçesiyle sözleşmenin iptalini talep edebilirler.

  14. Mirasçı Olmayanların Durumu: Temlik tarihinde mirasçı olmayan ancak ölüm tarihinde mirasçı olan kişilerin, belirli koşullar altında dava açma hakları bulunmaktadır.

  15. Yazılı Delil ve İspat: Taraf muvazası, yazılı delil ile ispat edilebilir ve mirasçılar üçüncü kişi olarak tanık ve her türlü delili ileri sürebilirler.

  16. Bakım Alacaklısının Davası: Bakım alacaklısı tarafından açılan dava, murisin ölümüyle mirasçılar için yazılı ispat kuralını değiştirmez.

  17. Tapu İptali ve Tescili: Davaya konu taşınmazın tapu iptali ve tescili mümkün değilse, talep edilen bedel bakımından denkleştirici adalet ilkesi uygulanır.

Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ve bunlara dayalı muvazaa davaları, dikkatle incelenmesi gereken karmaşık hukuki konulardır. Bu tür davalarda, alacaklıların haklarını korumak ve adil bir çözüme ulaşmak için deneyimli bir avukattan hukuki yardım almak önemlidir.

 

Bilgi almak için
bizimle iletişime
geçebilirsiniz.