Müsadere, Türk Ceza Kanunu (“TCK”) 53-60. maddeleri arasında düzenlenen bir güvenlik tedbiridir. Temel anlamda, işlenen suçla bağlantılı eşya ve maddi kazançların, malikin rızası olmaksızın devletin mülkiyetine geçirilmesi olarak tanımlanabilir. Müsadere, iki ana türe ayrılmaktadır: kazanç müsaderesi ve eşya müsaderesi.
Eşya müsaderesi, suçun işlenmesinde kullanılan veya suç işlemek üzere hazırlanan ve toplum için tehlike oluşturan eşyaların, kolluk kuvvetleri tarafından zoralım yoluyla devletin mülkiyetine geçirilmesidir. TCK madde 54'te bu konuda şöyle denilmektedir: “İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir.”
Örneğin, kasten insan öldürme veya yaralama suçlarında kullanılan silah veya bıçak gibi aletler eşya müsaderesinin kapsamına girer.
Müsadere uygulamasında, suçu işleyen ya da suça özgüleyen kişinin cezai sorumluluğunun olması şartı aranmaz. Dolayısıyla, akıl hastası veya çocukların suça özgülediği eşyalar da müsadere edilebilir.
Önemli noktalar:
Eşya müsaderesi ile ilgili olarak, suçun işlenmesinde kullanılmayan ancak günlük hayatta kullanımı, üretimi, taşınması, alımı veya satımı suç teşkil eden eşyalar da müsadereye konu olabilir. Ayrıca, eğer müsadereye konu olacak eşya elden çıkarma, ortadan kaldırma veya tükenme gibi sebeplerle aynen müsadere edilemiyorsa, bu eşyaların maddi (kaim) değeri ile de müsadere yapılabilir.
Kazanç müsaderesi ise TCK madde 55'te düzenlenmiştir: “Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.”
Kazanç müsaderesinin amacı, maddi kazanç elde ederek suç işlenmesini önlemektir. Örneğin, uyuşturucu ticareti sonucu elde edilen gelir ve rüşvet gibi durumlar kazanç müsaderesi kapsamına girer. Ancak, tam olarak miktarı belirlenemeyen kazançlar üzerinde Anayasa'nın 38. maddesinde belirtilen genel müsadere yasağı gereğince müsadere kararı verilemez.
Müsadere tedbirinin uygulanmasına dair Yargıtay kararları, konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur:
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 01.07.2019 T., 2015/9967 E., 2019/12176 K.: “Tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden, TCK'nın 54/1. maddesine göre, kasıtlı bir suçun işlenilmesinde kullanılan eşyanın müsadere edilebilmesi için, söz konusu eşyanın iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerekir. Suçta kullanılan ve mağdura ait meyve bıçağının sahibine iade edilmesi gerekirken, müsaderesine hükmolunması, kanuna aykırı olduğundan, sanık müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.”
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 10.03.2021 T., 2019/7853 E., 2021/2803 K.: “Olay, sanığa ait kapalı kasa kamyonet cinsindeki araçta, arama kararına istinaden yapılan aramada, aracın bagajında bulunan bidonlardan toplam 400 litre gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Suça konu aracın taşıma yüküne göre, kaçak eşyanın aracın ağırlıklı bölümünü oluşturmaması, aracın bilinen değeri ile kaçak akaryakıtın gümrüklenmiş değeri mukayese edildiğinde, aracın müsadere edilmesinin suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağının anlaşılması karşısında aracın iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi bozma nedenidir.”
Müsadere tedbiri, suçların önlenmesi ve toplumun güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir düzenlemedir. TCK ve ilgili yargı kararları, bu tedbirin uygulanmasına dair esasları belirlemekte ve toplumsal barışın korunmasına katkıda bulunmaktadır.
Geçmez Hukuk Bürosu