Makaleler

Yakınlarının Vefatı Durumunda İşçiye İzin Verilir Mi?

Yakınlarının Vefatı Durumunda İşçiye İzin Verilir Mi?

4857 Sayılı İş Kanunu'nun Ek Madde 2'sinde, işçinin yakınlarından birisinin ölümüne bağlı olarak kullanabileceği mazeret izni düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, işçiye, evlenmesi veya evlat edinmesi, ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü durumunda üç gün ücretli izin verilir. Ayrıca, eşinin doğum yapması halinde işçiye beş gün ücretli izin hakkı tanınır. Bu düzenleme, işçilerin hayatındaki önemli ve acılı olaylarda çalışma hayatını sürdürebilmeleri için gerekli olan dinlenme süresini sağlamak amacıyla getirilmiştir.

Yasal Düzenlemenin Kapsamı ve İşçinin Hakları

İş Kanunu'nda belirlenen üç günlük mazeret izni, en az belirlenen süre olup, işverenler ile işçiler arasında yapılan iş sözleşmeleriyle bu süre arttırılabilir. Yani, işverenler bazı durumlarda, işçilerine yakınlarının ölümü gibi mazeret hallerinde 3 günden fazla izin verebilirler. Örneğin, bazı firmalar, işçilerine yakınlarının ölümünde daha uzun süreli izinler tanıyabilir. Ancak, iş sözleşmesinde, işçinin yakınlarının ölümü halinde izin kullanamayacağına dair bir şart koyulmuşsa, bu hüküm geçersizdir. Kanun, işçiye en az üç günlük mazeret izni verme yükümlülüğü getirmiştir ve işveren bu hükme uymak zorundadır.

Bu üç günlük mazeret izni, yıllık izinden bağımsız olarak tanınan bir ücretli izindir. Yani, ölüm nedeniyle kullanılan bu izin süresi, yıllık izin süresinden düşülmez. Ayrıca, bu süre zarfında işçiye ücret ödenir. İş Kanunu’nun 46. maddesinin b bendinde, Ek Madde 2’ye yapılan atıfla, ölüm izninin çalışma günü olarak sayılacağı ve işçinin bu süre için çalışmış gibi ücret alacağı açıkça belirtilmiştir.

Yargıtay Kararları ve Uygulama

Yargıtay, bu konuya ilişkin verdiği kararlarda, işçinin yakınlarının ölümünden dolayı devamsızlık göstermesinin, feshe neden olacak bir durum olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etmiştir. İşçi, cenaze törenine katılmak için işyerine gelmediyse, bu durum insanî bir mazeret olarak kabul edilmekte ve devamsızlık olarak sayılmamaktadır. İş Kanunu’na göre, işveren, işçiye mazeret izni veriyorsa, işçinin izin süresince işyerine gitmesi beklenemez. Bu nedenle, izinli olduğu dönemde işyerine gelmeyen işçinin devamsızlık yaptığı söylenemez.

Buna örnek olarak, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karar şu şekildedir:

“Somut olayda, davacının devamsızlık yaptığı bildirilen tarihlerde halasının öldüğü dosyaya sunulan belgelerle sabittir. Halası düzeyinde yakın bir akrabasının vefatı nedeniyle cenazeye katılan davacının devamsızlığının meşru bir mazerete dayanmadığı söylenemez. İnsani bir davranış olan cenazeye katılmak ve taziye ziyaretinde bulunmak meşru olup feshe neden olacak bir devamsızlık hali olarak kabul edilemez. İşverenin ücretli ya da ücretsiz olarak izin verdiği bir işçinin, izin süresince işyerine gitmesi beklenemeyeceğinden, bu durumda bir devamsızlıktan söz edilemez. Ancak yıllık izin zamanını belirlemek işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğundan, işçinin kendiliğinden ayrılması söz konusu olamaz. İşçinin yıllık iznini kullandığını belirterek işyerine gelmemesi, işverence izinli sayılmadığı sürece devamsızlık halini oluşturur.” (Yargıtay 9.HD. 1.7.2008 gün 2007/21656 E, 2008/18647 K.)

Bu karar, işçinin cenaze gibi önemli bir insani mazeret nedeniyle işyerine gelmediği durumlarda, bunun devamsızlık olarak sayılmaması gerektiğini ve işverenin işçiye izin verdiği takdirde işyerine gitmesini beklememesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu tür durumlar, iş hukukunun insani ve adil bir şekilde uygulanması gerektiğini gösteren örneklerdir.

Sonuç

İş Kanunu'na göre, işçilere yakınlarının ölümünde üç günlük mazeret izni verilmesi zorunludur ve bu izin yıllık izin süresinden düşülmez. İşverenler bu süreyi arttırabilir, ancak sözleşme ile bu hakkın ortadan kaldırılması mümkün değildir. Ayrıca, işçiye verilen ölüm izni süresince, işçinin devamsızlık yapmış sayılması söz konusu değildir, çünkü bu izin insani bir haktır ve çalışanlar bu süreçte mağdur edilmemelidir. Bu düzenleme, işçi haklarının korunması ve çalışma hayatındaki adaletin sağlanması adına oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

Geçmez Hukuk Bürosu

Bilgi almak için
bizimle iletişime
geçebilirsiniz.