Boşanmanın mali sonuçlarından biri olan yoksulluk nafakası, evliliğin sona ermesiyle kendi geçimini sağlayamayan tarafa destek sağlayan bir araçtır. Bu nafaka, boşanma sonrasında ekonomik olarak zor durumda kalan kişinin hayatını sürdürebilmesine yardımcı olmak amacıyla verilir.
Türk Medeni Kanunu'nun 175. Maddesi'ndeki “süresiz nafaka talep edebilir” ifadesi, ömür boyu nafaka ödenmesini öngörmektedir ve bu durum doktrinde eleştirilmiştir. Özellikle kısa süreli evlilikler söz konusu olduğunda, kişiler ömür boyu nafaka yükümlülüğü altında kalabilmektedir. Toplum tabanından gelen tepkiler ve sosyal medya üzerindeki kampanyalar, bu eleştirilerin yaygınlaşmasına neden olmuştur. Change.org sitesinde başlatılan imza kampanyası da süresiz nafakanın süreli hale getirilmesi yönündeki talepleri desteklemektedir.
Mevcut düzenleme olan Türk Medeni Kanunu'nun 175. Maddesi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 144. Maddesi'ne dayanmaktadır. İlk düzenlemede, boşanma sonucunda büyük bir yoksulluğa düşen eşe bir yıl süresince nafaka verilmesi öngörülmüştür. 1988 yılında yapılan değişikliklerle, nafaka süresiz hale gelmiş ve kusurlu eşler de nafaka talep edebilir hale gelmiştir. Ancak bu değişiklik, nafakanın daha geniş bir kapsamda uygulanabilmesini sağlamıştır.
Devletin mali kaynaklarının yetersizliği ve sosyal yardım kurumlarının eksiklikleri nedeniyle, süresiz nafaka uygulaması eleştirilmiştir. Ayrıca, çalışan kadınların daha az sayıda olduğu gerçeği nedeniyle, nafaka talebinde bulunan kişinin mali durumunun “hali refah” koşulu getirilmiştir. Ancak bu koşulun kapsamı net bir şekilde tanımlanmamıştır.
Yoksulluk nafakası hükmedildikten sonra, nafaka alacaklısına sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık bağlandığında veya yoksulluk ortadan kalktığında, nafakanın arttırılması talebi reddedilebilir. Ayrıca, nafaka borçlusu, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını dava yoluyla talep edebilir.
Yargıtay, nafaka almakta olan kişinin kendi isteğiyle işten ayrılması durumunda nafaka talep edemeyeceğini belirtmektedir. Ancak, işten çıkarılan eşin bir yıl içinde nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. İşten çıkarılma durumunda nafaka talebinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği görüşü de mevcuttur.
Yoksulluk nafakasının, boşanmanın kesinleşmesinden itibaren sosyal ve ekonomik duruma göre ve evlilik süresi dikkate alınarak üç ile beş yıl arasında sınırlandırılması önerilmektedir. Bu şekilde, eski eşlerin sürekli olarak nafaka ödemesi yapması gerekliliği ortadan kaldırılacak ve nafaka yükümlülüğü daha makul bir süreyle sınırlanacaktır. Süresiz nafaka uygulaması, toplumun değişen ihtiyaçları ve taleplerine yanıt vermek amacıyla süreli hale getirilmelidir. Adalet Bakanlığı'nın bu konuda yaptığı çalışmalar ve öneriler, bu sürecin iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır.
Geçmez Hukuk Bürosu